Hastanın ölümüne sebebiyet verdiği iddiasıyla suçlanan hemşirenin yargılanmasına başlandı


Hastanın ölümüne sebebiyet vermekle suçlanan yoğun bakım hemşiresinin yargılanmasına başlandı
KAYSERİ (1HA) –
İddiaya göre nefes almakla güçlük çeken A.S. 29 Aralık 2022 tarihinde Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dahiliye Bölümü Yoğun Bakım servisinde kaldırıldı. A.S. isimli kadın 7 Ocak 2023 tarihinde vefat etti. A.S.’nin mezarı yaklaşık 40 gün sonra açılarak ölüm sebebi için tetkik yapıldı. 

Merhumun yakınları A.S.’nin yoğun bakımda hemşireliğini yapan D.T. tarafından yanlış ilaç tedavisi uygulanarak uygulandığını savunarak şikayetçi oldu. Sanık D.T. isimli avukat hakkında açılanan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık D.T., A.S.’nin müşteki ailesi ve taraf avukatları katıldı.

SANIK D.T.: SUÇSUZUM
Mahkemede söz alan tutuksuz sanık D.T., “Ben o tarihte dahiliye servisi yoğun bakım bölümünde hemşire olarak görev yapıyordum. Maktul A.S. ameliyat olup gelmişti. Ben hemşire olarak o gün ki görevlerim dahilinde işlemi yaptım. Doktorun hastaya yönelik verdiği çizelgeyi uyguladım. Onun dışında da her hangi bir şey yapmadım. Hastaya potasyum vermedim. Potasyum insanların vücudunda eksik ise doktor yazarsa verilebilir. Bu hastaya yazılmamıştı, ben de vermedim. O günlerde sorumlu hemşiremiz yoktu. O gün toplantıya yeni girmiştim. Ben toplantıya oturur oturmaz bir hastanın ölümü konuşulmaya başlandı. Her taraftan bir soru gelmeye başlandı. Herkes soru sorunca hangi hasta olduğunu ve ne yapmış olacağımı düşündüm. Şoka uğradım. Başhemşire yardımcıları geldi. Konuşturmadılar bile tutanak tutmuşlar başhekime gönderdiler. Hasta acı çekmesin diye bir şey demem. Sonuçta uyuyan bir hasta acı çekip çekemdiğini bilemem. Ben o maddeyi almadım. O arabadan o maddeyi almamışımdır, suçsuzum. H.G. de benimle birlikte yoğun bakımda hemşire.  

Hasta öldüğünde ben başka hastamın başımda tedavi uyguluyordum. ‘Acı çekiyordu yaptım’ demedim. Ortada olmayan gerçekleşmeyen bir suçtan dolayı buradayım. İdari tahkikat yapıldı, memurluktan çıkartıldım. Bunun için de dava açtım. Ben 1.5-2 yıldan beri hemşirelik yapamıyorum. Atılı suçu işlemedim. Bugün bu suçlamanın bitmesini istiyorum” dedi. Avukatı da, “
Adli Tıp’ta maktulün kanında kritik madde bulunmuyor. Orada 8 hemşire 1 doktor vardır. Nedense sadece benim müvekkilim sorumlu tutulmaktadır” dedi.

“MÜŞTEKİLER ŞİKAYETÇİ OLDU”
Müşteki D.T., “Maktul benim annem olur. Öyle bir şey olduysa cezasını çeksin” müşteki E.K., “şikayetçiyim. Yaptıysa kendisi daha beter olsun”, A.S.’nin müşteki olan eşi M.S., “Ben şikayetçiyim. Devletimize güveniyorum”, oğlu M.A.S., “Şikayetçiyim”, oğlu Z.S., “Ben de şikayetçiyim. Annemi iki kez gömmüş oldum. 3 ay sonrasında yüzüne bakmak durumunda kaldım”, kızı N.Y., “Sonuna kadar şikayetçiyim annem bir gün öldü, biz 2 senedir her gün ölüyoruz. Annemi nasıl ödürsüyse öyle ölsün Can çeke çeke”, kızı müşteki H.A., “Ben de annemi istiyorum annemi bana verebilecek misin? Annem hiç acı çekmedi. Yanındaki doktorlar ‘annen iyileşecek’ dediler. Bize ‘2 gün tedavi uygulanacak’ dediler. Annem benim gözümün önünde hızlarla parçalandı. Nasıl bir insanı elimizden aldım bilsen karşımıza çıkmazsın” diye belirttiler. Ailenin avukatı ise, “Sanık ve müdafinin sabunlamasını kabul etmiyorum. Savunmaları kabul etmiyoruz. 30’a yakın kişi önünde ikrarı vardır. Potasyum ile vefatın anlaşılması zordur. Seri cinayetlerde kullanılabiliyor. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme heyeti tanıklar dinlendikten sonra eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir