Ahilik Etkinlikleri protokol gösterisi olmaktan çıkarılmalı


Ahiyan ve Baciyan ruhunu canlandırmak, ahiliğin hayata yansımış ahlaki boyutunu insanlara hatırlatmak ve ‘helal kazanç’ esaslı ticari ilkeleri yeniden gündeme getirmek maksadıyla, Ahiliğin merkezlerinden birisi olan Kayseri’de 23-29 Eylül tarihleri arasında yaklaşık bir hafta sürecek etkinlikler yapılacak.

Selçuklular Dönemi’nde Kayseri’nin ticari, ahlaki ve siyasi yapısını ayakta tutan Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran’ın Kayseri’de yaşamış olması, hanımı Baciyan-ı Fatma’nın da babası Evhaeddin Kirmani’nin de Kayseri’de yaşayıp, 720’li yıllarda yapılan Kayseri’nin ilk Mescidi olan Battal Mescidi’nde dersler vermiş olması, 1243 yılında Moğollara karşı Kayseri şehrini ‘cihad ve şehadet’ ruhuyla kanlarının son damlasına kadar savunup, onbinlerce cengaver ahiyanın şehid edilmesi gibi tarihi gerçekler, Ahilik ile Kayseri şehri arasında kopmaz bir bağ oluşturmakta.

23 Eylül Pazartesi günü Cumhuriyet Meydanı’ndaki resmi törenle başlayıp Ahi Evran Zaviyesi’nde şed kuşatma töreniyle başlayacak program, Salı günü Ayşe Baldöktü Mesleki Eğitim Merkezi’nde pilav ikramı, Çarşamba günü Pınarbaşı özelinde yapılan bir Ahilik Programı, Perşembe günü de Turkovac aşısı mucidi Prof. Aykut Özdarendeli’ye kaftan giydirilmesiyle devam edecek ve Cuma günü Hunat Camii ve Yeni Sanayi Ahi Evran Camii’nde mevlüt okutulup, Ahilik konusunda vaazlar verilerek ve piav ikramıyla sona erecek.

Her yıl rutin protokol törenleriyle kutlanan Ahilik Haftası, resmi protokol tören ve kutlamalarının ötesinde, bozulan ticaret ahlakı, zedelenen helal kazanç ilkesi ve kaybolan  paylaşımcı sosyal adalet ilkesiyle hatırlanmaya, uygulanmaya ve uygulamayanlara ikaza dönüşecek merakla bekliyoruz.

Esnaf ve sanatkârlar sadece ekonomik bir figür olarak değil, aynı zamanda toplumsal yapının en temel unsurlarından biri olarak, toplumsal dayanışma, istihdam, helal kazanç, sosyal adaletçi paylaşımdaki rolü bakımından da yeniden hatırlanmalı.

 Anadolu topraklarında yüzyıllardır var olan Ahilik kültürü, esnaf ve sanatkârları yalnızca ticaretin değil, aynı zamanda toplumsal adaletin ve dayanışmanın da sembolü haline getiren ruhuyla yeniden tanımlanmalı ve bu haftada bu çağrı toplumun tüm kesimlerine yayılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir