Anadolu Federasyonu tarafından birçok sivil toplum kuruluşu, akademisyen ve uzmanın katılımıyla düzenlenen Anadolu Buluşmaları Sempozyumu’nun bu yıl 18’incisi gerçekleştirildi.
Anadolu Buluşmalarının son konuşmacısı olan eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ‘fıtrata karşı savaş ve fikri nöbetimiz’ konusunda bir konuşma yaptı.
Yeni bir insan tanımı ile karşı karşıya olduğumuzu belirten Prof. Dr. Mehmet Görmez, İnsanı hazları, arzuları garizaları ile tanımlamaya çalıştıklarını, insanlığın kabul edemeyeceği bu tanımdan bir kimlik üretmeye çalıştıklarını, yeni kimlikler inşaa etmeye çalıştıklarını, İnsan tabiat ve fıtratına rağmen hazları ve arzuları üzerinden insan kimlikleri ürertmeye başladıklarını, heva ve arzusuna göre çeşit çeşit insan kimliği ürettiklerini, İnsan tbiatına aykırı kimlikler icat ettiklerini ve üstelik bu kimliği ölümcül bir kimliğe dönüştürdüklerini ifade etti.
Daha sonra da bu kimliği bir ideolojiye dönüştürdüklerini vurgulayan Görmez, hak, özgürlük ve mutlyluk kavramlarını yeniden tanımladıklarını ve son evrede de bu ideolojiyi küresel boyutta tüm insanlığı dayatarak, baskı altında tutarak onlara kabul ettirerek küresel bir zorbalığa dönüştürdüklerini belirtti.
Bu fıtratı ve tabiatı bozmaya yönelik gayretlerini bilim ve felsefe, hukuk, medya ve sanat cephesinde insanlığa kabul ettirmeye zorladıklarını belirten Prof. Mehmet Görmez, din cephelerinde de yeni yorumlar ve tartışmalarla bu ideolojiyi dinlere onaylattırmaya çalıştıklarını görüyoruz ifadelerini kullandı.
Bu küresel kötülüğe karşı en güçlü mukavemete sahip olanın dini mübini İslam olduğunu vurgulayan Görmez, İslamın insan tasavvurunun, fıtrat ve tabiat kanunları arasına koyduğu ahenk ve intizamın, arı, duru evrensel fıtrat ilkelerinin, nezih iffet ve haya öğretilerinin, varlık kanunu olarak gördüğü aile düzeninin karşı durabileceğini ifade etti.
Kızılcahamam’daki bir otelde 26 Ağustos’ta başlayan ve “insan bozumu”, “küresel sorunlar”, “perspektif” gibi konu başlıklarının ele alındığı 4 günlük program 30 Ağustos’ta sona erdi.