Milletvekili Cıngı: “Çocuklarımız için sosyal medyaya yönelik yeni bir kanun teklifi hazırlamalıyız”
AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi hakkında konuşma gerçekleştirdi. Milletvekili Cıngı, sosyal medyanın çocuklar için ciddi tehlike oluşturduğunu ifade etti. Cıngı, “sosyal medya yasası” olarak bilinen 2022 yılında çıkartılan 5651 sayılı Kanun’un günümüzde yeterli olmadığını ve çocukları koruyacak yeni bir yasa çıkartılması gerektiğini söyledi. Konuşmasında sosyal medyanın modern çağın bir hastalığı olduğunu belirten Cıngı, “Biliyorsunuz, günümüzde tüm dünyada sosyal medya bağımlılığı modern çağın hastalıklarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda, bu bağımlılığın çocuklar üzerinde hem fiziki hem de psikolojik menfi etkileri günümüzde çok ciddi bir araştırma alanı hâline gelmiştir. Zira sosyal medya alışkanlığı çocukların gündelik hayatını etkileyen en önemli unsur olarak bulunmaktadır. Toplumdaki artan endişelere ve hemen her gün yaşadığımız olumsuz haberlere rağmen geçtiğimiz aylarda gençlerle yapılan yeni bir ankete göre 13 ile 17 yaş arasındaki gençlerin çoğu sosyal medya kullanımlarını günlük ve devamlı olarak tanımlıyorlar. Ülkemizde lise gençliğinin yüzde 95’i sosyal medyaya akıllı telefonlar üzerinden ulaşabilmekte. Gençler arasında en yaygın kullanılan çevrim içi platformlar -biliyorsunuz- Youtube, Facebook, Instagram ve maalesef Tiktok. Ergen kızlarımızın üçte 1’inden daha fazlası belirli sosyal medya platformlarına bağımlı olduklarını söylüyor ve gençlerin yarısından fazlası sosyal medyadan vazgeçmesinin imkânsız olduğunu ifade ediyor” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZ SOSYAL MEDYA ENDÜSTRİSİNİN HEDEF KİTLESİ HALİNE GELDİ’
Sosyal medya platformlarının çocuklar üzerinde negatif psikolojik etkileri olduğunu söyleyen Milletvekili Cıngı, çocukların artık sosyal medya platformlarının bir hedef kitlesi haline geldiğinin altını çizdi. Cıngı, “Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemleri ruhi ve zihnî gelişimde yavrularımızı sosyal medyanın zararlarına karşı daha savunmasız hâle getirebilecek kritik bir aşamayı temsil etmektedir. Son araştırmalar sosyal medyada günde üç saatten fazla zaman harcayan çocukların depresyon ve anksiyete belirtileri gibi zihnî sıkıntılar yaşama riskini 2 kat arttırdığını söylüyor. Örneğin ülkemizde nevzuhur çocuk “Youtuber”lar ve “Instagram”ırlar oluşmuş bulunmakta ve bu kanallarda senaryoların, aksiyonların, içeriklerin ve teknik yardımların 8-10 yaşındaki çocuklar tarafından hazırlandığı ve böylece çocukların birer YouTube işçisine dönüştürüldüğü görülmektedir. Bugün ne yazık ki çocuklar sosyal medya endüstrisinin hedef kitlesi hâline gelmiştir. Sosyal medya endüstrisi çocukları topyekûn olarak kâr getiren bir pazar için ticari meta hâline getirme yoluna girmiştir.” diye konuştu.
‘YENİ BİR SOSYAL MEDYA KANUNU DÜZENLEMELİYİZ’
Milletvekili Cıngı, meclis kürsüsünde yaptığı konuşmanın devamında ise 2022 yılında çıkartılan 5651 sayılı Kanun’unun günümüz çağında ihtiyaçlara karşılık yetersiz kaldığını söyleyerek yeni bir kanun teklifinin hazırlanması için milletvekillerine seslendi. Cıngı, “İnternetin çocuğun tutum ve davranışının oluşması ve şekillenmesinde hayati bir rol oynadığı ve çocukların kimlik inşa süreçlerinde büyük ölçüde zararlı etkileri olduğu gün gibi ortadadır. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar kimlik arayışı içerisindedirler ve sosyal medya da gördükleri yanlış kişileri rol model olarak alabilmektedirler. . Kız çocukların ise dayatılmış bir güzellik kalıbı içerisine sokulmaya çalışılarak tek tipleştirilmeye doğru gittikleri ve küçücük çocukların artık makyaj yapmadan sosyal hayat içerisine çıkmadıkları görülmektedir. Ayrıca, çok erken yaşlarda ilgiye ve popülerliğe alışmaları psikolojileri üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir. Yaşları itibarıyla durumun farkında olmayacakları için mahremiyet, helal kazanç, manevi duygular ve ahlak noktasında kazanılan veya kaybedilen unsurların değerlendirmesini yapacak seviyede bulunmamaktadırlar” şeklinde konuştu.
Cıngı, milletvekilleri olarak kendilerine düşen görevin yeni bir sosyal medyaya yönelik kanun teklifi hazırlamak olduğunu söyleyerek, “Netice olarak, çocuklarımızı bu zararlardan korumak için bizlere düşen ailelerle, öğretmenlerimizle, sivil toplum kuruluşlarıyla, akademisyenlerle, eğitim camiasıyla ve diğer gönüllü kuruluşlarla el ele vererek çocuklarımızın geleceğini negatif etkileyecek sosyal medya gerçeğini kontrol altında tutmak, toplumsal farkındalığı sağlamak ve milletimizi bu konuda bilgilendirmektir. Bu minvalde, “sosyal medya yasası” olarak bilinen 2022 yılında çıkartılan 5651 sayılı Kanun belli bir düzenleme getirse de şu anda ihtiyaçlara cevap vermekten uzaktır. Dolayısıyla biz milletvekillerine düşen çocuklarımızı koruyacak bir yeni kanun teklifini oluşturmaktır” ifadelerine yer verdi.